GECİKMİŞ DİL VE KONUŞMA

Beylikdüzü Fonist Dil, Konuşma ve Gelişim Merkezi olarak kurumumuzdaki dil ve konuşma terapistleri, özel eğitim uzmanları ve ergoterapistler tarafından gecikmiş dil-konuşma bozukluğu bulunan bireylerin ihtiyacına uygun olarak bilgilendirme ve terapiler yapılmaktadır. Ebeveynler sıklıkla , ‘Çocuğum konuşmuyor, ne yapmam gerekiyor?’ , ‘Babası da geç konuşmuş, çocuğum da geç mi konuşacak?’ , ‘Çocuğumda bir problem olduğu için mi konuşmuyor?‘ , ‘Yanlış bir şeyler mi yapıyoruz?‘ , ‘Çocuğumu kreşe gönderirsem konuşur mu?‘, ‘Çocuğum her istediğini mimikleriyle anlatıyor.‘ gibi soru ve şikayetler ile kurumumuza başvurmaktadır. Bu makalemizde gecikmiş dil-konuşmayı açıklayıcı bilgiler yer almaktadır.

Gecikmiş Dil-Konuşma Çocuklarda Neden Görülür?

Gecikmiş Dil-Konuşma Bozukluğu Nedir?

Gecikmiş Dil-Konuşma, çocuklarda en sık rastlanan bozukluklar arasındadır, bu bozuklukta çocukta herhangi bir problem olmamasına karşın konuşma gecikmektedir. Gecikmiş dil-konuşma bozukluğu olan çocuklarda ‘nasıl olsa babası/annesi de geç konuşmuş’ gibi sebeplerle beklemek en büyük hatalardan biridir çünkü bu durum, çocukların gelişim evrelerinden geri kalmasına neden olmaktadır.

Gecikmiş dil-konuşmanın nedenleri hala tam olarak belirlenememiştir, kabul edilen görüş genetik ve çevresel faktörlerin, ekran maruziyeti ve uyaran eksikliği (ebeveynlerin çocuk ile yeterince iletişim kurmaması, oyun oynamaması) etkisi ile ortaya çıktığıdır. Erken dönemde ortaya çıkan tüm dil ve konuşma bozukluklarında olduğu gibi özellikle aile bazlı terapi yöntemleri benimsenerek bu sorunlara da müdahale edilmesi ve kısa sürede etkili sonuçların alınması mümkündür.

Günümüzde söz konusu bozukluğun tedavi edilmesi adına başvurulan ve en etkili sonuçları veren terapi yöntemleri Beylikdüzü Fonist Dil ve Konuşma Merkezi’nde uygulanmaktadır.

Gecikmiş Dil-Konuşma Bozukluğu Sebepleri Nelerdir?

Gecikmiş Dil-Konuşma Bozukluğu sebepleri geniş bir yelpazede ortaya çıkabilir ve çocukların gelişim döneminde daha çok gözlemlenen bu temel bozukluğun nedenleri genel hatlarıyla şu şekildedir:

• Ailede daha önce gecikmiş dil öyküsünün bulunması
• Genetik faktörler
• Erken doğum

Bu durumlar büyük oranda Gecikmiş Dil-Konuşma bozukluğu nedenleri arasında bulunur.

Erken Doğum ve Doğum Kilosunun Düşük Olması

Erken doğum ve olması gereken doğum kilosundan daha düşük ağırlıkta doğan çocuklarda Gecikmiş Dil-Konuşma Bozuklukları gözlemlenme oranı daha yüksektir. Büyük oranda fiziksel faktörlerin etkisi ile ortaya çıkan bu durum, çocukların; öğrenme, anlama, anlamlandırma ya da tanımlama gibi durumlar kapsamında sorun yaşamasına sebep olduğu gibi aynı zamanda konuşma becerilerinin gelişmesini de engelleyebilir.

Genetik Yatkınlık ve Genetik Faktörler

Ailede ya da aile geçmişinde bulunan Gecikmiş Dil-Konuşma Bozukluğu öyküsü yine söz konusu bozukluğun en temel sebepleri arasındadır. Genetik yatkınlık olarak nitelendirilebilecek olan bu durum, karşısında ebeveynlerin dikkatli davranışlar sergileyerek çocuklarda psikomotor becerilerinin gelişmesine yönelik aktivite ve terapilere başvurması gerekmektedir.

Dışsal Etkiler

Dış faktörler nedeniyle de Gecikmiş Dil-Konuşma Bozuklukları ortaya çıkabilir. Ailenin çocuğa yeterli düzeyde ilgi göstermemesi, yeterince iletişim kurmaması, oyun oynamaması, çocuğun yoğun bir baskı altında kalması, ailenin güçlü biçimde yönlendirici misyon edinmesi gibi sebepler gecikmiş konuşmaya neden olabilmektedir.

Gecikmiş Dil-Konuşma Bozukluğu Terapisi

Gecikmiş Dil-Konuşma Bozukluğu terapisi için günümüzde en aktif olarak başvurulan yöntem, ebeveyn bazlı terapilerdir. Özel olarak hazırlanan, kişiye özel terapiler çocukların dil ve konuşma yetilerini kazanım olarak elde etmeye yöneliktir.

Beylikdüzü Fonist Dil ve Konuşma Merkezi, gecikmiş dil-konuşma bozukluğunun neden olduğu olumsuzlukların kontrol altına alınması, tanısının konulması ve etkili bir tedavi yönteminin benimsenmesi adına özel terapiler ve etkinliklerden oluşan uygulamalara sahiptir. Dil ve konuşma becerilerinin kazanım olarak elde edilmesine yönelik olan bu uygulamalar, çocukların gelişim evresini en efektif biçimde tamamlayabilmesine yöneliktir.